Silikon protezler ile yapılan büyütme ameliyatları, ameliyatın başarı oranının oldukça yüz güldürücü olması sebebiyle bayanların en çok tercih ettiği estetik cerrahi ameliyatlardan birisidir. Bu uygulama, meme dokusu altına veya kas dokusu altına yerleştirilen silikon protezler ile meme hacminin artırılması esasına dayanmaktadır. Bu işlem, yapısal olarak küçük ya da doğumdan sonra küçülmüş ve içi boşalmış memeler için uygulanabilir.
Özellikle 20’li yaşlarda meme büyütme isteyen kadınlar genellikle çocuk doğurmamış olup ince ve atletik yapılarının yanında belirgin meme küçüklüğü gösteren duruma sahiptirler. Otuzlu yaşlarda ise kadınların ameliyatı istemelerinin en sık nedeni doğum sonrası meme dokusunda hacimsel azalma sonucu ortaya çıkan meme hipoplazisidir. Bu şikayetlerle başvuran hastalarımıza, protez ile meme büyütme ameliyatı başarı ile uygulanabilmektedir.
Meme Büyütme Ameliyatı Öncesinde
Ameliyat öncesi yapılan muayenede memelerin durumu, deri kalınlığı, sarkık olup olmaması, yağ dokusu varlığı, meme dokusu varlığı, göğüs kafesi ve kemik yapının durumu değerlendirilir. Çeşitli ölçümler yapılarak nasıl bir memeye sahip olmanız gerektiği ve de konulacak silikonun boyutlarıyla ilgili fikir elde edilir. Muayeneden sonra estetik cerrah mevcut durumunuzu size anlatır.
Memenin bariz olarak sarkık olduğu vakalar için, cerrah büyütme ameliyatına ek olarak meme derisini azaltacak, yeniden şekillendirecek meme dikleştirme ameliyatı da önerebilir.
Meme Büyütme Ameliyatı Süreci
Ameliyat sürecinde ilk olarak protezin yerleştirilmesi için vücutta bir giriş noktası açılmalıdır. Bu nokta küçük olmalı, az iz bırakmalı ve ek sorunlara yol açmamalıdır. Şu an kullanılan giriş yöntemleri meme başı, meme altı, koltuk altı ve göbek deliğidir. Bu seçim hasta durumuna, kullanılacak proteze ve hekim tercihine göre değişebilmektedir. Bunlardan en sık kullanılanı meme altı kıvrımı kesisidir. Bu alan ayakta durulduğunda kesi izinin hiç gözükmediği ve izlerin zamanla deriyle aynı renge geldiği, aynı zamanda his kaybı, uyuşukluk gibi sorunların gözlenmediği bir alandır.
Ameliyat genel anestezi altında yapılmakta olup, yaklaşık 1–2 saat sürmektedir. Ameliyat sonrasında dikişlerin alınmasına gerek yoktur. Ameliyat sonrasında bandajların 3–4 gün açılmamasına dikkat edilmelidir.